Kozmetik dolgu işlemleri

Kozmetik dolgular yaşlanmayı durdurmasa da, yavaşlatıyor.

Kozmetik dolgular yaşlanmayı durdurmasa da, yavaşlatıyor.

Estetik tıpta dermal dolgular

Estetik tıpta dermal dolgular farklı gereksinimlerle ortaya çıkmışlardır. 1970’lerde yüzdeki yaşlanmayla ilgili çökmelerin tedavisinde plastic cerrahlar tarafından kullanılmaya başladılar. İlk zamanlarda kullanılan sığır kollajeniydi. Yüksek allerjik reaksiyonlara neden olabildiği için farklı arayışlar oldu. 1980’lerde ise daha çok dermatoloji alanında yüzeyel kırışıklıkların tedavisinde kullanılmaya başladı. Maurice de Maio, estetik dolguları yalnız kırışıklık için değil, total yüz yenilemede de kullanan bir öncü oldu. Kırışıklık tedavisinden yola çıkarak, daha derin alanlar için kullanılan dolgu teknikleri gelişti. Dolgu materyalleri günümüzde o kadar çeşitlenmiş ve yapıları o kadar farklılaşmıştır ki, deneyimli cerrahlar bile dolgu seçiminde zorlanabilirler.

Günümüzde kullanılan dolgular temelde HA (Hyaluronic acid) bazlıdır. Bu materyalin en önemli özelliği vücutta doğal olarak bulunması ve bir süre sonra doğal hyaluronidaz enzimi tarafından parçalanarak vücuttan atılmasıdır. Ayrıca enjeksiyon sırasında istenmeyen bir durum olduğunda ya da daha sonra gerektiğinde hyaluronidaz kullanarak eritilebilirler. Bu da bir üstünlük olarak görülmektedir. HA dolgular 2003’de dolgu alanına girmiştir. O sıralarda “horoz ibiğinden” yapılan dolgu maddeleri, günümüzde bakterilerin şekeri fermente etmesi yoluyla sentetik olarak üretilmektedir.

HA dolguların etkinliği çapraz bağlarla artırılmaya çalışılmıştır ve ortalama 9-12 ay dayanırlar. Kişilerde doğal olarak bulunan hyaluronidazın aktivitesi frklı olabilir. Bu nedenle bazı kişilerde daha uzun kalırken, bazılarında daha erken kaybolurlar. Daha uzun süre kalan, hatta tamamen kalıcı olan dolgular da vardır (protez gibi). Fakat bu dolgular eritilemez, ancak cerrahi olarak çıkartılabilirler. O nedenle çok özel durumlar dışında tercih edilmezler. Dolgu materyalleri FDA onayı almış olsalar da, kullanım teknikleri için böyle bir bilgi yoktur.

Dermal dolguların kullanımının yaygınlaşmasıyla, plastik estetik cerrahiye olan gereksinim azalmış, cerrahinin komplikasyonları ve anestezi alma gereği ortadan kalkmış, kozmetik dolgular geri döndürülebilir bir işlem olarak estetik tıpta yerini almıştır. Yanak, çene kemiği, dudaklar, elmacık kemikleri, burun, çöken şakaklar, hatta eller, sarkan kulak memesi, göğüs estetiği gibi çok farklı bölgelerde kullanılmaktadırlar. İşlemler sağlam bir anatomi bilgisini, ürün seçimindeki titizliği ve estetik kurallara özen göstermeyi gerektirir. Aynı hastaya aynı seansta farklı dolgu çeşitleri ve teknikleri uygulanabilir.

Hasta beklentileri de devreye girdiğinde bu işlemin yalnızca doktorun kararıyla yapılamayacağı açıktır. Doktor uygun olmayan bir isteği geri çevirebilir ve hastasını olası sonuçlar hakkında eğitir. Böylece istenmeyen sonuçlardan da kaçınılmış olur. Dolgu alışkanlık yapmakta ve hastalar daha yüksek volumleri isteyebilmektedir. Fakat mümkün olduğunca yeterli ve aşırıya kaçmayan miktarları kullanmakta yarar vardır. Özellikle göz altı ve dudakta mümkün olduğunca minimal gitmek kuraldır. Dolgular yıllar içinde birikebilir ve yeri değişebilir. Bazen çıkartılmaları / eritilmeleri gerekebilir. O nedenle kalıcı dolgular tercih edilmemektedir.

Dolgu teknikleri ne kadar gelişmiş de olsa, estetik dolguların komplikasyonları olabilir. Bunlar arasında en önemlileri, ciddi allerjik reaksiyonlar ve damar tıkanıklıklarına bağlı komplikasyonlardır. Anında müdahale gerekir. Bazı durumlarda bu reaksiyonlar sonradan da ortaya çıkabilir. Kanama, morluk, şişlik, asimetri, topaklanma gibi sonuçlar, geçici ya da tedavi edilebilen komplikasyonlardır. Önemli komplikasyonlardan biri de erken ya da geç enfeksiyonlardır. O nedenle hastanın o sırada geçirdiği bir hastalık, antibiyotik kullanımı, kan sulandırıcı, bazı ağrı kesiciler, uçuk, hamilelik gibi durumlarının sorgulanması ve doktora doğru bilgi verilmesi gerekir. Enfeksiyon riski açısından, enjeksiyon sırasında steriliteye büyük özen gösterilmektedir.

Burada en önemlisi, hastanın bu işlemlerin mutlak bir bilim olmadığı ve kozmetik işlemlerin sonuçları için bir garanti verilemeyeceği bilgisinin önceden verilmesi ve hastanın işlemi bu ön bilgi sonucunda kabul etmesidir. Ayrıca işlemden önce ve işlemden sonra değişik açılardan fotoğraflamalar ve hasta kayıtları da  çok önemlidir. İşlemden bir hafta sonra, gerekirse  ilaveler yapılabilir, bir asimetri varsa düzeltilebilir. Her durumda hastanın doktorla iletişim içinde olması, yüz güldürücü sonuçlar için ilk adımdır.

Sonuç olarak kozmetik dolgular yaşlanmayı durdurmasa da, yavaşlatıyor. Kullanım alanları ve sistematiği de gelişmeye devam ediyor.

 

 

Dolgu işlemi sonrası bakım kuralları

 

·       İşlemden sonra

·       Uygulama alanına dokunmayınız.

·       Uygulama alanına bir hafta süreyle masaj uygulamayınız.

·       Üç gün süreyle uygulama alanındaki mimiklerinizi kullanmamaya özen gösteriniz.

·       Dolgunun yer değiştirmemesi için birkaç gün sırtüstü uyumak önerilir.

·       Üç gün içinde yüzde şişme ve kızarıklık görülebilir. Bir hafta sonra normale döner.

·       Süre uzuyorsa doktorunuzu arayınız.

·       Dolgu işlemi sonrasında 1 hafta süreyle ağır egzersiz yapmayınız.

·       Bir hafta süreyle sauna, sıcak duştan kaçınınız.

·       Dudak dolgusu sonrası anestezi etkisi nedeniyle birkaç saat yeme içmeye başlamayınız.

·       Dudak dolgusu sonrası 2-3 gün sıcak-soğuk içecekler önerilmez.

·       24 saat sonra makyaj yapılabilir.

·       Dolgunun hemen sonrasında işinize dönebilirsiniz.

·       Kan sulandırıcı ilaçlar ve bitki çayları (adaçayı, yeşil çay vb), Omega 3, E vit, Gingko Biloba 

bir hafta süreyle önerilmez.

·       Herhangi bir sorunda lütfen doktorunuzla iletişim kurunuz.

Previous
Previous

Mezoterapi

Next
Next

Botox planı ve sonrası