Göz ve allerjiler
Göz allerjileri: Kırmızı, kaşıntılı, yanan gözler, şiş kapaklar…
Günümüz toplumunda allerjiler gitgide yaygınlaşmıştır. Bazı ülkelerde %20-25 gibi oranlara ulaşmıştır. Hastaların yarıya yakınında ailede astım, allerjik rinit, ekzema ve benzeri allerjik hastalıklar görülür.
Allerjik hastalıklarda hava yolu ile alınan allerjenler gözün konjunktiva denilen yüzeyel zarını etkiler. Gözdeki yakınmalar hastaların yaşam kalitesini ve çalışmasını etkileyecek boyutlara ulaşabilir. Ayrıca allerjiler birçok göz hastalığı ile karışabilir. Örneğin göz tansiyonu atakları, mikrobik konjunktivitler, viral konjunktivitler, uveitler gözde kırımızılığa neden olan hastalıklardır. Hafif mikrobik durumlar da gözde fazla kızarıklık yapmadan kaşıntıya neden olabilir.
Göz allerjileri en çok göz kuruluğu ile karışır. Çünkü bu durumda da gözde kızarıklık ve kaşıntı meydana gelebilir. Bütün bu hastalıklar, iyi bir göz muayenesi ile ayırdedilebilir ve anlaşılacağı üzere tüm bu hastalıkların tedavisi birbirinden çok farklıdır.
Göz muayenesi sonucunda rahatlatıcı damlalar ve haplar verilebilir. Fakat allerjinin gözle sınırlı bir hastalık olmadığını unutmamak gerekir:
Örneğin saman nezlesi, aynı zamanda burun zarlarında akıntıya neden olur. Ya da bir allerjik kriz (anafilaktik şok) , göz kapaklarında ani bir şişlikle başlayabilir. Her durumda, allerjik olayın nedeni anlaşılmaya çalışılmalıdır. En iyisi bir allerji-immunoloji uzmanının yardımını almaktır. Kişinin allerjik olduğu herhangi bir madde saptanabilirse, bundan uzak durması allerjik olayları kontrol almaya yeterli olabilir. Örneğin hayvan tüyleri, ev tozları gibi allerjenlerden korunmak gerekebilir. Evde kolay temizlenen malzemeler bulundurulmalı, halı ve perdeler kullanılmamalı, sık sık havalandırma yapılmalı, çarşaf ve yastık kılıfları sık değiştirilmeli, tüm bunlar için antiallerjik malzemeler tercih edilmelidir.
Mevsimsel allerjik konjunktivit dediğimiz allerji şeklinde ise polenler, bazı bitki tozları, çimen gibi etkenler yılın belirli zamanlarında gözü etkiler, bunun dışındaki zamanlarda hasta normal yaşamını sürdürür.
Bazı allerjiler ise allerjik maddenin doğrudan göze temasıyla meydana gelir. Örneğin bazı göz damlaları, kremler, makyaj malzemeleri, hatta sabunlar gibi. Doğal olarak hangi maddeye karşı reaksiyon olduğu anlaşılıp teması kesmek çok önemlidir. Bunun dışında antiallerjik damlalar ve pomadlarla yardımcı olunabilir.
Allerji uzun vadeli bir hastalık olduğu için, hastanın yaşam tarzını düzenlemesinin öneminden söz etmiştik. Bu yüzden, yan etkileri çok fazla olan kortizonlu damlaların da bu hastalıklarda gelişigüzel kullanılmaması önemlidir. Allerjenle teması kesmek, soğuk kompresler, suni gözyaşlarının bol bol kullanılması, ilk aşamada hastayı rahatlatabilir. Antiallerjik çok sayıda yeni preparat son yıllarda piyasaya verilmiştir. Tüm bunlara rağmen, bazı durumlarda doktor kontrolunda kortizonlu ilaçların kullanılması da gerekebilir. Bu damlaların kullanıldığı dönemin tümünde takip çok önemlidir. Doktor hastalığın durumuna göre ilaç dozunu ayarlayabilir ya da başka bir ilaç önerebilir.
Bu arada ağızdan allerji tedavisi için alınan bazı ilaçların göz kuruluğuna neden olarak gözdeki allerji tablosunu daha da arttırabileceği unutulmamalıdır. Tüm göz hastalıklarında olduğu gibi, göz allerjilerinde de doktorla iyi bir bilgi alışverişi tedaviyi kolaylaştırır ve hastalıkla başa çıkmadaki başarıyı arttırır.